Merhaba sevgili okurlar! Bugün size, “Bir gazeteyi kim aldı?” sorusunun cevabını eğlenceli bir şekilde vereceğiz. Ama önce şunu söylemeliyim: Bu yazı bir araştırma yazısı değil, kesinlikle bir dedikodu köşesi! Tabii, biraz da tarih bilgisi katarak, okurken içiniz rahat olsun diye size bilgi sunacağız. Hazırsanız, şimdi “Ikdam gazetesi kime ait?” sorusunun ardındaki gizemi keşfe çıkalım!
Ikdam Gazetesi: Dedikodunun Gazetesi
İkdam gazetesinin sahipliği, öyle sıradan bir konu değil. Şimdi şöyle bir durum düşünün: Yıllardır, okur kitlesi tarafından büyük bir ilgiyle takip edilen bir gazete, sahip değiştiriyor. Bu, bugünün medya dünyasında oldukça alışılmadık bir şey. Kendi evinizdeki eski koltuk, birden fazla kişiye mi ait oluyor? İşte tam olarak böyle bir şey! Düşünsenize, erkekler genellikle çözüm odaklıdır. Yani, gazeteyi alıp, “Hadi bakalım, bu işi çözelim!” diye atılıp, stratejik bir şekilde sahiplenmişlerdir. Kadınlar ise daha duygusal ve empatik yaklaşır, “Bu gazete uzun yıllardır bizle birlikte, onu bir yere bırakabilir miyiz?” diye sorar. İşte İkdam gazetesi de böyle bir mülkiyet ilişkisini yansıtan bir gazetedir!
İkdam’ın Sahibi Kimdi? Hadi Bakalım!
Tarihsel olarak İkdam gazetesi, 1888 yılında Şinasi Efendi tarafından kurulmuştu. O zamanlar bu gazete, Osmanlı İmparatorluğu’nun aydınlanma sürecine katkı sağlayan en önemli mecralardan biriydi. O dönemde gazetenin sahibi, gerçekten de çok stratejik bir figürdü. Tabii, gazetenin ilerleyen yıllarda birçok farklı sahibi oldu ve birkaç kez de el değiştirdi.
Peki, gazetenin sahipliğini değiştiren kimdi? Erkekler daha mantıklı düşünebilir, “Kim alır, kim satar?” diye. Ama işin içinde biraz duygu, biraz da nostalji var. Kadınlar için gazete, belki de ‘aile büyüğü’ gibi bir şeydi. Zamanla değişen sahipler, bu kadar köklü bir geleneği el birliğiyle devam ettirdi. Ama nihayetinde gazete, 1971’de Hürriyet Gazetesi’nin sahibi olan Ahmet Çalık’a satıldı. Evet, gazetenin son sahibi de bir iş adamıydı. Stratejik bir yatırım mı, yoksa nostaljik bir “yaşatmak” isteği mi? Bu soruya ancak zaman cevap verebilir.
Gazete Sahipliği ve Duygusal Yön
Bütün bu yıllar boyunca İkdam, bir tür ‘aile büyüğü’ gibi okurlarının kalbinde yer etti. Ama işte, her değişimin bir duygusal yönü vardır. Gazeteler de insan gibi. Onları bir yerden alıp başka bir yere koyduğunuzda, o gazetenin yıllara dayanan hikayesi, okurlarının gözlerinde bir anı bırakır. Kadınlar bazen biraz da duygusal düşünür, “Bu gazete hep bizimleydi, gitti mi o da?” diye sorarlar. Erkekler ise pragmatik bir şekilde bakar ve “Aman, yeni bir sahip, yeni bir vizyon!” diyerek yoluna devam ederler.
Evet, sonuçta İkdam gazetesinin sahibi değişti. Ama hala zaman zaman akıllarda, gazeteyi ilk çıkaran Şinasi Efendi’nin ‘ilk adım’ındaki cesaret kaldı. Kim bilir, belki de gazeteler gerçek sahiplerinden çok, onların toplumdaki yansımasıdır. Bu yansıma zamanla değişse de, gazetenin kökleri hep aynı kalır. Değişen sadece “kim” olduğu ve “nasıl” sahip olunduğudur.
Şimdi sıra sizde! Acaba gazeteler konusunda duygusal mısınız, yoksa mantıklı bir şekilde “bu iş böyle olmalı” diyerek işinize bakıyor musunuz? Hadi, yorumlarınızı bekliyoruz! İkdam’ın tarihindeki en ilginç anekdotu ve gazete sahipliğine dair duygusal düşüncelerinizi bizimle paylaşın!